İnfertilitenin Ortaya Çıkmasında Kadın Faktörü

Kadına bağlı infertilite nedenleri

İnfertilite (kısırlık) hem kadını hem de erkekleri ilgilendiren bir sağlık sorunu. Bu nedenle tedavisinde de infertilite tedavisinin bir çift sorunu olarak değerlendirilmesi gerekiyor.

İnfertiliteye neden olan etkenleri cinsiyetlere göre ayrıştırdığımızda, yüzde 30-40 oranında kadına bağlı faktörler, yüzde 40-50 oranında erkeğe bağlı faktörler ön plana çıkıyor. Bununla birlikte hem erkek, hem de erkeğe bağlı faktörler yüzde 25 oranında etkili olurken yüzde 15-20 oranında vakada ise herhangi bir neden tespit edilemiyor. Sağlıklı kadınların yaklaşık yüzde 50’si ilk iki siklus sırasında ve yüzde 80-90’ı da ilk altı ayda hamile kalıyor. Peki infertilite söz konusu olduğunda kadına bağlı hangi nedenler ve nasıl etkili oluyor? Op. Dr. Sezginsoy’un verdiği bilgiye göre kadınlara bağlı infertilite nedenlerinin yüzde 14’ünde tüplere bağlı nedenler etkili olurken, yüzde 6’sında endometriosiz, yüzde 6’sında yumurtlama bozuklukları, yüzde 9’unda azalmış yumurtalık rezervi ve yüzde 1’inde de rahime bağlı nedenlerden kaynak alıyor.

Kadına ve soruna yönelik tedaviler uygulanmalı

Öncelikle olarak sorunun doğru olarak tespit edilip sonrasında gerekli tedavinin uygulanması gerektiği kadına bağlı infertilite nedenleriyle ilgili şu bilgileri verdi: “Kadına bağlı infertilite nedenlerinin başında sayabileceğimiz tüplere bağlı faktörlerde, tüpler ya tamamen tıkalı olabiliyor ya da tamamen tıkanıyor. Bu durum da rahim ve yumurtanın buluşmasına engel olarak döllenmeyi bozar. Bu noktada da sorunun nedenini tespit ederek bu doğrultuda bir tedavi uygulanır. Yumurtlama bozukluklarını ise Hipogonadotropik hipogonadizm, hipergonadotropik hipogonadizm ve polikistik over sendromu olarak üç grupta incelemek mümkün. Bu sorunlara bağlı olarak yumurtlama döngüsü bozulur ve infertilite sorunu ortaya çıkar. Bunların içince PCOS kadınlar arasında yaygın olarak görülen önemli ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir sorun olarak karşımıza çıkar. Üreme çağındaki kadınlarda yüzde 3-10 oranında görülen bir diğer infertilite nedeni ise endometriozis. Bu sorunda hastaya, endometriozisin lokalizasyonu, büyüklüğü, karın içerisinde meydana getirdiği yapışıklıklar ve hastada ortaya çıkardığı semptomlar göz önünde tutularak oluşturulan bir tedavi yaklaşımı uygulanır. Özellikle ileri yaş kadınlarda en sık karşılaşılan ve infertilitenin en önemli nedenlerinden biri de azalmış yumurtalık rezervidir. Bu durumda kadının ya yumurta sayısı azdır, ya da kötü kalitede yumurtaya sahiptir. İlerleyen yaşlarda bu durumun ortaya çıkması doğal olarak görülürken bazı kadınlarda çok daha genç yaşlarda da bu sorunla karşılaşılabilir. Bu sorunla karşı karşıya kalan ama gebe kalmak isteyen kadınlarda vakit kaybetmeden tüp bebek tedavisine başvurmak gerekir. Rahimde ortaya çıkabilen sorunların başında ise miyomlar gelir. Miyomların yeri ve büyüklükleri kısırlık ve gebelik kayıplarında önemli rol oynar. Bu nedenle hastalar bireysel olarak değerlendirilmeli ve buna göre ameliyat kararı alınmalıdır.”